Daisypath Happy Birthday tickers

Daisypath Happy Birthday tickers
Lilypie Second Birthday tickers

15 Temmuz 2011 Cuma

Dalları bastı kilaz, gel bize bilaz bilaz!

Soluğu Burdur'da aldık önce.. Kiraz toplayıp yedik bir güzel. Tıka basa! Eyüp & İlknur sağolsun, bize hem evlerini hem de bağlarını açtılar:)



1 gece konaklamanın ardından Antalya'ya devam ettik. 2 haftalık tatil serüvenimize devam.. Aslında gitmeden güzel hayallerimiz vardı. Hava güzel olacak, Efe denizin tadını bir güzel çıkaracak diye düşünüyordum. İlk hafta hava serindi. Buna rağmen denize gittik ve bingo; Efe hastalandı! Öksürük ve kusma seni özlememiştik aslında. Gelmesen çok iyi olurdu. Bu tatil için denize ilk ve son girişi oldu oğlumun. Neyse diyorum ne de olsa bayram tatili Antalya'nın en güzel zamanına geliyor. O zaman acısını çıkarabiliriz inşallah.

Tatilde beze acaba veda etsek mi, bir denesek mi diye yola çıktık. Hiç bir otoriteye göre tuvalet eğitimi programı uygulamadan! Sadece bezi çıkardık ve bak oğlum çişin/kakan gelince oturağa yapacağız, sen artık büyüdün dedik. 2 hafta boyunca babaannenin evinde her yere şorrr şorrr işedi:) Kaka ise bir iki defa etrafa yapıldı. Herhalde hazır değil dedim. Neyse 3 yaşına doğru tekrar gündeme getiririz diye düşünüyordum. Ankara'ya  dönünce bakıcı teyzemiz tuvalet eğitimine devam etti. Ve bir de baktık benim sevgili oğlum çişi/kakası gelince hemen bize seslenip tuvalete yönleniyor! Geceleri ve öğlen uykusunda altını bağlıyoruz. Dün mesela, banyo yaptıktan sonra bezini takıp uyumaya hazırlanırken çişim geldi dedi. Altında bez olmasına rağmen beze yapmayıp oturağa gitmek istemesine çok sevindim. Sabah kalktığımızda da altı kuruydu. Bir iki gün daha altı kuru uyanmaya devam ederse uyurken de bez takmayacağım. Dışarıdayken ne yapacağım konusuna henüz el atmadım. Ya bir potette alacağım ya da pet şişe/kavanoz denemesi yapacağım. Aman allahım oğlum büyüyooor!:)


Tatilde dedesine mangal konusunda yardım etti miniğim. Dedesiyle sabah gazete ve ekmek almaya gitti. Dedesinin bisikletiyle 1 defa da olsa dolaştılar:) Lunaparka, 'suyun dansına' ve hayvanat bahçesine gitti. Babaanneyle bol bol 'Zogi' okuyup keyif yaptılar. Ben de buarada dinlenme şansı buldum. Uzun zamandır tadamadığım, bir kitabı okumaya başlayıp 2-3 günde bitirme zevkimi yeniden tattım. İlk önce bir solukta İz'i (Canan Tan) okudum, ardından da Olasılıksız'ı (Adam Fawer). İkisini toplam 1 haftada okuyabilmek çok çok keyifliydi. Çalışırken akşama artık enerjim kalmadığından ve çoğunlukla Efe ile sızıp kaldığımdan kitap okumayı çok özlemiştim. Gerçi tatilden döndüğümüzden beri (1 haftadır) Ersen ile akşamları yarım saatte olsa okumayı başardık:) Devamı gelir umarım. Elimde uzun zamandır  Parfümün Dansı (Tom Robbins) var. Biraz sıkıldım aslında ama bitmek üzere. Kitapları yarıda bırakmayı sevmiyorum. Rahatsız edici bir duygu kaplıyor içimi. Gerçi hoş, bitirmek için ise az buçuktan işkence ediyorum kendime! Ne kadar doğrudur tartışılır..



Kitaplara Efe'nin ilgisinin olmamasından, ben ona kitap okurken okuma diye kitapları kapattırmasından hiç memnun değildim. Bazı konularda  aceleci olmayıp, konuyu oluruna bırakmayı öğretiyor oğlum bana. Tatilde kitapları okurken güzel güzel dinledi. Demekki neymiş; herşeyin bir vakti varmış! Sabırsız davranmanın bir anlamı yokmuş! Şimdi gelsin bakalım kitaplar:) Ali Dayı'nın Kütüphanesi'nde kitapları 3 yaşın altına vermiyorlar. Oran'daki Sevgi Kütüphanesi'nde ise yaş sınırlaması yokmuş. Yakın zamanda oranın kapısını bir çalmak gerekiyor.. 


 Saçlarını kestirdik buarada. Aslında nedendir bilmiyorum, kuaföre/berbere gidelim mi dediğimde 'hayııııl' diyen bir oğlum var! Geçen defa rüşvet olara oyuncak vermişti kuaför amca, bu defada çikolata verdi. Bu rüşvetler tabi çaktırmadan bizim tarafımızda kuaföre veriliyor işlem öncesinde:) Çikolata bundan sonra da kullanacağım bir rüşvet olacak. Çünkü hiç çıtını çıkarmadan usturuplu bir şekilde kestirtti saçlarını. Sıcak yaz günlerinde pişik olmayasın, bunalmayasın diye kestirdiğimiz saçların, itiraf ediyorum tatlım; sana çoook yakışıyor!

2 yorum:

anneyazar dedi ki...

Nasıl büyümüş ya:) İnanılır gibi değil:)

Serpil dedi ki...

Annezayarım, görüşmeyeli uzun zaman oldu. Hızlı büyüyor minikler. Buarada cumartesi günü, Efe bir arkadaşına Ece diyip durdu:)