Daisypath Happy Birthday tickers

Daisypath Happy Birthday tickers
Lilypie Second Birthday tickers

14 Eylül 2011 Çarşamba

Bir tatilin daha ardından...

Şeker Bayramı tatilini geçirmek için yine değişmez adresimiz olan Antalya'ya doğru yola koyulduk.. Bu defa babaanne ve amca da bize eşlik edeceklerdi. Yolda yenmek üzere poğaça ve köfteler hazırlandı. Çaylar demlendi:) Efe yapmış olduğum poğaçalara işte böyle yumuldu;




Yolda giderken elma ağaçlarının olduğu güzel bir dinlenme yerinde durup mamalarımızı yedik. Ufaklığımda ağaçlardan inmeyen ben, boyuma, posuma, yaşıma ve anne olmama bakmadan ve etraftakilere aldırmadan tırmanıverdim bir ağaca. Bir güzel topladım elmaları. Pişman da değilim. Çünkü elmalar çok lezzetliydi. Yine olsa yine yaparım:)

Antalya bizi her zamanki nem ve sıcağıyla karşıladı. Dedemiz bize yine mangal yaptı. Terastaki mahsüllerden tırtıkladık. Efe'yi babaneye satıp arkadaşlarla tekne turuna katıldık. Efe de gitmeden bir gün önce hasta olmayı başardığından ve öksürüğü olduğundan sadece 1 defa denize girebildi. Zaten bu yaz topu topu 2 defa girebildi yavrum. Yaz tatili için gittiğimizde de orada hastalanmıştı. Efe'nin Antalya'da yaşadığını düşünemiyorum doğrusu. Çocuk hastalıktan ayaklanamazdı sanırım. Nemden dolayı terleyip, sık sık değiştirsekte sürekli ıslak kalması hastalığı çok zor atlatmasına neden oluyor. Ankara, sana ilk geldiğimde zor alışmıştım ama sonra ne havanı değişirim ne de trafiğini başka şehire:) Seneye artık başka diyarlara yelken açmak lazım tatil için.. Belki güzel bir Karadeniz turu..


Dedemiz bisiklet koleksiyonumuza bir yenisini daha ekledi. Evde scooter, 3 tekerlekli arkadan ittirmeli bisiklet, 3 tekerlekli bisiklet, space car ve 4 tekerlekli bisiklet olmak üzere koleksiyonumuz oldu:) Efe, 4 tekerlekli bisiklette pedalları çevirme olayına pek adapte olmak istemeyerek, taş devri misali ayaklarıyla itmeye kalktı tabi. Komik oğlum, elbet bir gün pes edeceksin.

Bir bilgisayarcıya girdiğimizde piyano gördük ve Efe hemen başına geçti. Kendi yapamadıklarını çocuklarına yaptıran annelerden olacağım ben de; Efe'yi piyano kursuna göndereceğim:)  Severse ne ala, sevmezse ısrar yok. Buarada, Imaginarium'da da kırmızı bir piyano görmüştüm. Çok hoşuma gitmişti fakat fiyatı biraz daha beklememize işaret:)




Bayram olur ve biz babanelerin evinde oluruz da evin misafiri eksik olur mu? Tabiki olmaz! Gelenlerin bazılarının çocukları da vardı. Efe ile güzel güzel oynadılar. Böyle zamanlarda keşke Efe'nin ablası/abisi olsaydı diyorum:)

Böylece geçti işte bir Antalya serüveni daha..

Not: Buaralar bir kitap okuyorum; Çocuklarla İşbirliği Yapabilme, Elizabeth Pantley. Yarısından fazlasını okumuş durumdayım. Beğendim ve okunmasını önerebileceğim bir kitap.

4 yorum:

Burcu dedi ki...

Bir ablası/abisi olamaz ama bir kardeşi olabilir :)))

Serpil dedi ki...

DOğru diyorsun Burcu'cum. Çalışmalara başlamak lazım:)

AYK dedi ki...

serpilciğim hadi hayırlısı yiğite bir arkadaş daha diyorsun yani:) bizim için mahsuru yok:)))))

Serpil dedi ki...

Şöyle şirin bir kız olsa güzel olmaz mı şekercim yaaa?:))